Translate

21 Temmuz 2021 Çarşamba

BATI MÜZİĞİNDE BAROK DÖNEM (1600-1750)

   

Muhammet KUDU

 Yaklaşık tarihlerle operanın doğuşundan(1600 yılı) Bach'ın ölümüne kadar (1750 yılı)  süregelen Barok Müziği, müziğin gelişimi açısından oldukça önem arz etmektedir. Barok Müzik İtalya' da doğar ve İtalyan Bestecilerin etkisinde gelişir.  Venedik, Floransa, Napoli ve Dinsel Müzikle ilgili olarak Roma bu dönemde ayrı birer müzik merkezidir. 1500'lü yılların ortalarından 1650 lira kadar İtalyan etkisi hissedilir, daha sonra Fransa'da ulusal müzik gelişim gösterir. Almanya ise 30 yıl savaşlarında yıprandığından dolayı Barok dönemin sonuna doğru önemli bestecileri yetiştirir. 

  Rönesans'la birlikte kilise sınırları dışına çıkan sanatçılar dış dünyada yeni destekçiler ve sanat koruyucuları ararlar. Soylu aileler sanatçılara maaş bağlar. Soylular kendi orkestra ve operalarının kurarlar. Fransa'da 14. Lois'in sarayı , İngiltere, İspanya, Almanya ve küçük İtalyan sitelerinde papalar, imparator ve krallar müziğe destek olurlar. 

    

    Galileo ve Newton gibi bilim insanlarının bilim ve matematik üzerini keşifleri yeni icatlara yol açar. İlaç madencilik denizcilik endüstri gelişir. Bu dönemde soylular egemenliklerini giderek artırırlar. Halkın aşağı katmanlarını sıkıntılarını aldırmadan şatafatlı hayatlar yaşarlar. Krallıklar son yıllarını yaşamaktadır çünkü halk kitlelerinin mutsuzluğu Fransız devrimine yol açacaktır. Krallıklar ve imparatorlukların güvenilirliği azalacak kamu yönetimi kavramı önem kazanacaktır. 1700 lira kadar babadan oğula geçen hanedanlıklar ile yönetilen bourbonlar habsburglar vs'nin baskılarına karşın halk ve Aydınlar özgürlük eşitlik kardeşlik sloganları ile kendi gücünü fark edecektir. 

  BAROK NE DEMEK?

      Bu terim ilk kez Fransız felsefeci Puluche iki ünlü kemancı'nın yorumunu tartışırken birinin yorumu için biçimsiz inci anlamda barok kelimesini kullanır. 1600 1750 yılları arasında üretilen yaptıkların fazla karmaşık aşırı süslü düzensiz ve zevksiz bularak küçük düşürmek için bir sonraki uçağı olan klasik dönem sanatçıları tarafından kullanılır. Barut müzikteki duygusal abartı o dönemde yapılan yüksek ve aşırı süslü katedrallerle paralellik gösterir.

  BAROK MÜZİĞİN GENEL ÖZELLİKLERİ

    En temel kavramlar karşıtlık, Sonarite, yapıtın yürüyüşü, ritim, anlatım ve ruhsal derinlikte kontrast vardır. Soneritede karşıtlık orkestrayı ikiye bölerek elde edilir. Bu konçertonun doğuşunu hazırlar. Karşı karşıya getirilen ayrı tınlardaki çalgılar birbirileri ile savaşırlar. Coşku kahramanlık gizem gibi duyguları anlatmak için kontrast kullanılır.

 GÜRLÜK: Bu olgu Barok dönem boyunca gelişir. Ses düzeyinin alçalıp yükselmesi ve müziğin ifade zenginliği kazanmasını sağlar.

İdeal ses anlayışı rönesans'ta bağımsız seslerin yarattığı çokseslilik iken baruta temel bir bas ve süslü bir tiz sesin sade bir armoni anlayışıyla birleştirilmesinden doğar.

  BASSO CONTİNUO: Sürekli bas anlayışı barut müziğinin bir özelliğidir ve geç Barok döneminde ortadan kalkar.

    Armoni, kadans, durgu ve ritim öğelerinde gelişmeler görülür. Kadans sözün bittiğini belirten güçlü bir duygudur. Armonideki olgunluk bestecilere uyumsuz akorları kullanma şansı verir. Uyumsuz akorlar kromatizm gibi güvenler daha bilinçli olarak müzikte kullanılmaya başlar.

 Major ve minör ses dizileri duvar. 

   OPERA

  Floransa'da Kont Geovanni Bardi'nin sarayı'nda bir grup Aydın Rönesans'ın etkisiyle antik yunandaki müzik durumlarını tekrar oluşturma çabasına girmiştir. Camerata adlı bu grupta şairler besteciler şarkıcı ve çalgıcılar bulunmaktaydı. Yaptıkları eserleri drama permusica  vermişlerdir. Konusunu doğadan alan pastoral şiirler ve madrigal komedileri operanın öncüleri olmuştur.

   Opera sözcüğü italyanca'da Eser demektir. İlk operalar recitatiflerden oluşmaktadır. Bunlar konuşma dilinin ritimsel özelliği vurgulanarak konuşur gibi söylenen, metnin anlamını ön plana çıkaran bölümlerdir. İlk Opera DAFNE'dir.

    ARYA

Belli bir kalıp içinde orkestra eşliğinde söz ve müziğin birleşimidir. Opera, kantata ve oratoryolarda arya çok önemlidir. 

    KASTRATO GELENEĞİ

1700 lira kadar sahnelere kadınların çıkması koruda bile yer almaları yasaktı.

Kadın rolleri için sesi çatlatmadan hadım edilmiş erkeklerin sesi kullanılırdı. Çocuk soprano ya da KASTRATO olarak bilinen bu sesleri göğüs kafesi ve ciğerler gelişim çocuk sesinizi saflığı korunduğu için çok güçlüydü. Parlak bir tekniğe sahiptiler. Çok popülerdiler ve yüksek maaşlara sahiptiler.

 ORATORYO

  17. Yüzyılda önemli biçimlerdendir. Solo sesler ses grupları koro ve orkestra tarafından icra edilen dini drama denir. Kelime olarak dua etmek anlamına gelir. Dolu Opera ile aynı döneme rastlar ve İtalya'da ortaya çıkar. 

   KANTATA

   Barok döneminde ortaya çıkan kantata orta Barok dönemde kilisede ve kilise dışında popüler hale gelir. Önceleri monodi olarak lafta eşliğinde söylenen madrigal gibi ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Kant.atanın metni dramatik bir öyküdür. 15 dakikayı asla aşmaz. Bir oda içinde ya da kilisede oynanmak içindir.

 SONATA

   Çalgı ile çalmak için anlamındadır. Latince'de tınlamak ses çıkarmak anlamına gelir.

  SONAT

   Bölümleri olan bir çalgısal biçimidir. Önceleri kilise için sonata da chiesa ve saray için sonata da camera diye iki çeşit sonat oluşur. Barok sonatta 3-6 bölüm vardır. Erken barokta bir veya iki çalgı içindir. Olgun barokta Trio sonata'ya dönüşüp gelişecektir.

  KONÇERTO

  İtalyanca'da karşıtlık zıtlık demektir. Tek bir çalgının tüm çalgı topluluğuna karşı durması ondan ayrılıp kendini duyurması sonra da tekrar birleşmesidir.

KONÇERTO GROSSO

  Barok döneminde çalgı toplulukları için yazılmış en önemli müzik biçimidir. Bir yanda solcular diğer yanda ise büyük çalgı topluluğu bölümü yer alır. İlk olarak 1700 Corelli bu biçimi uygulamıştır.

   SÜİT

  Her biri değişik ülkelerin dansı olan aynı tondaki parçaların karşı tempolarda dizilmesinden oluşur.

  TEMA ve VARYASYON

   Barok dönemin başından sonuna kadar giderek gelişen bir biçimdir. Aynı temanın değişik biçimlerde tekrar yorumlanmasıdır.

  RİCERCARE

   Bölmesiz sürekli akan füg  veya kaanon benzeri yapıtlardır.

   BAROK DÖNEMİ BESTECİLERİ

   Domenico Scarlatti(1685-1717): İtalyan besteci Opera ve kilise müziği eserleri yazmış lmasının yanında en fazla İspanya'da prenses Barbara için yazmış olduğu tek bölümlü 3-4 dakikalık klavsen sonatlar ile bilinir ve klavsen müziğinin babası sayılır. Alessandro Scarlatti'nin  oğludur. Esas sonat biçimi klasik dönemde gelişmiştir ve bu parçalar ileriki formun hazırlayıcıları sayılır. Arpejler süslü geçitler ellerin çapraz duruma geçmesi gibi birçok yeniliklerle piyano müziğini bir çocuğun ismini de hazırlamıştır. Lizbon ve Madrid'de yaşamış Madrid'de ölmüş ve oraya gömülmüştür.

   Guiseppe Tartini(1692-1770): Kendini geliştirmiş bir kişi olan İtalyan besteci ve kemancı tartini günümüzde şeytan trili keman sonatı ile tanınır. Corelli'nin keman tekniklerini yenilerini eklemiş ve tüm Avrupa'da ün kazanmıştır. Din ve hukuk eğitimi almış sonrasında kemana yönelmiştir. Daha hafif bir yay daha kalın teller kullanılması gibi yenilikler de bulunmuştur. 1728 yılında  Padua'da kurduğu Kemal okulu Nardini gibi büyük kemancı bestecilerinin yetişmesine olanak sağlamıştır. 

  Antoni Vivaldi(1678-1743): Barok dönemin temel bestecilerinden biridir. Özellikle konçerto biçiminin gelişmesine önayak olmuştur. Vivaldi 500'den fazla konçerto bestelemiştir. Babası da bir kemancı dır. Kızıl saçlarından dolayı kızıl saçlı papaz olarak anılır. 1700 1740 yılları arasında Ospedale della Pieta'da öğretmen besteci ve şef olarak görev yapmıştır. Vivaldi'nin birçok konçertosu 13.18 yaşları arasında yazılmıştır. Çoğu Venedik için olan 45 operası vardır. 1744 sevgilisi olan şarkıcı Anna Giraud ile Viyana'ya gider ve orada ölür. En önemli eseri dört mevsim keman konçertosu dur.

 Jean Philippe Rameau(1683-1733): Bach gibi müzisyen bir aileden gelmekteydi. Orgcu ve klavsenciydi. Önemli bir müzik kuramcısı ve besteciydi. Yenilikçi bir besteci olması ile büyük lakabı ile tanınırdı. Anlatıcı müziğin öncülerindendir. Daha sonraki izlenince bestecilerin atası sayılır. Bach ve Couperin'in klavye çalma yöntemleri etkilenmiş kitabını incelemiştir.

 George Frederic Handel(1685-1759): Bach ile aynı yıl doğmuştur. Yaşamının son yıllarında o da onun gibi görme duyusunu yitirmiştir. Hiçbir ulusal tarza bağlı kalmayıp zamanının uluslararası nitelikli bestecisi olarak anılır. Eserlerinde Alman ağır başlılığı İtalyan tatlı dili Fransız görkem'i ve İngiliz korallerini birleştirir. 42 yaşından sonra İngiliz vatandaşı olur. Opera oratoryo ve düetleri ile ünlüdür.

  J.D. Bach(1685-1750): batı müziğinin temel taşı olarak kabul edilir. Yaşamı boyunca Almanya sınırlarından hiç dışarı çıkmayan son 250 yılın müziğine yön veren bir bestecidir. Çevresindeki bestecilerden İtalyan sonat ve konçertosunu ve Fransız suit ve üvertür biçimlerini öğrenmiştir. En çok Lutherci kilise için müzik yaptığımdan dini eserleri oldukça fazladır. Kilise kantatları, oratoryolar missalar, pasyonlar ve org müziği günümüze ulaşan binden fazla eserinin çoğunluğunu oluşturur.

  Sonraki klasik dönem bestecileri nden Mozart ve Beethoven en büyük saygı duymuştur. Bach  yaşamı boyunca en ünlü ve popüler besteci değildi ve ölümünden sonra bir süreliğine unutulmaya yüz tutmuştur. Gerçek değerinin yeniden keşfedilmesi 19. Yüzyılda gerçekleşir. Adı bütün Orta Avrupa'ya yazmıştır ve ailesi 200 yıl boyunca önemli müzisyenler yetiştirmiştir. Gençliğinden beri ay ve mum ışığında bestelerini yazmasından dolayı gözleri zayıflar ve 1749 da görme duyusu çok azalır. Temmuz 1750 de 66 yaşında ölür.  

 Bach ve Handel'in Ölümü ve 18. Yüzyılın İkinci Yarısı

   Avrupa'da siyasi ekonomik ve sosyal geçiş süreci olan 1750 ortaların o dönemdeki tüm sanatları etkilemiştir. Amerika'nın bağımsızlığı Fransız ihtilali gibi olaylar dünyaya yeni bir görünüm kazandırmıştır. 1700 lerin sonunda gerçekleşen bu iki olayın hazırlayıcıları 1740'lı yıllardan itibaren ortaya çıkmıştır. Bu gece sürecinde gösterişli Krallık sarayları barut müziğin parıltılı sesleri ile doluydu. Ortamda müzik soylulara heyecanlandırmak ya da duygulandırmak Tan çok sevimli bir eğlence aracı durumundaydı. Bu nedenler çalgı müziğinden çok duyguları daha basitçe dışa vuran Opera ön plandaydı. 1700ler ortalarında uzun süredir müzik dünyasının lideri olan İtalya bu üstünlüğünü kaybetmiştir. Avrupa'nın tüm yollarının kesişme noktasında yer alan eski ve ünlü bir şehir yaklaşık 150 yıl boyunca müzik dünyasının başkenti olacaktır: VİYANA. Sanatçı ve bilim insanlarını 1700'lü yıllarda Viyana'da toplanması Avusturya'nın başkentinde kozmopolit bir ortam yaratmıştır. Fransız zaferi Slav melankolisi İtalyan neşesi Alman ağır başlığı Macar gururluluğu ve İspanyol azameti bir potada erimiştir. 1750 lerde halk operaya duymaya başlar ve çalgı müziği ön plana çıkmaya başlar. Bu çağda soylular gibi davranmaya başlayan zenginler bu çağırdım müziğinin gelişmesinde önemli rol oynamışlardır. Zenginlerin sayılarında bulunan küçük müzik toplulukları ev sahibi ve ailesinin hizmetçi kadrosunda yer alır. Yaz gecelerinde serenatlar kışta oda müziği dinletileri moda olur. Ev sahipleri viyola çalabilen bir ahçı veya iyi flüt çalması şart olan o da hizmetçisi gibi gazete ilanları vermeye başlar.

    Son dönemlerdeki bu değişiklikler bir sonraki dönem olan klasik döneme bir nevi hazırlık ve geçiş sürecini başlatmaktadır. 

KAYNAKÇA:

KURT SACHS- MÜZİK TARİHİ

İLHAN MİMAROĞLU- MÜZİK TARİHİ

EVİN İLYASOĞLU-ZAMAN İÇİNDE MÜZİK

CAVİD SELANİK- MÜZİK SANATININ TARİHSEL SERÜVENİ

AHMET SAY- MÜZİK TARİHİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İZLE BUTONUNA TIKLA ABONE OL ! Yazılarınızı E-posta Adresimize Gönderebilirsiniz.