Translate

3 Temmuz 2021 Cumartesi

 

ALMANYA’DA HİTLER VE BAŞA GEÇMESİ

Nagihan Bilgin






Öz: Almanya’nın siyasi boşluğunda aktif rol oynayan Hitler, yetkilerini çok partili sistemden tek partili sisteme geçiş için kullandı. Önüne çıkabilecek iktidarını tehdit eden bütün unsurları ortadan kaldırmayı hedef kıldı. 1933 yılında çıkarttığı yasalarla Nazi partisi dışında bütün partileri yasadışı ilan etmiş oldu. Siyasi hayatında başarısının temel unsuru olan hitabet yeteneği ve elindeki propaganda araçlarının etkisiyle Alman toplumunu Nazi partisinde birleştirdi. Hitler’in “Ein Volk, Ein Reich, Ein Fuhrer” yani ‘Tek halk, Tek İmparatorluk ve Tek Lider’ anlamına gelen sloganı, Nazi döneminin Alman toplumunda önemli bir iz bırakmıştır. Hindenburg’un 2 Ağustos 1934’te ölmesi üzerine de Hitler, Cumhurbaşkanlığı ve başkanlığı birleştirip yasal olarak da tek adam olmak için harekete geçti. Bu çalışmada Adolf Hitlerin adım adım siyasi iktidarı ele geçirmesi üzerinde durulmuştur.



Anahtar Kelimeler: Kült lider, Nazizm, Hitler, Almanya

Adolf Hitler, 20 Nisan 1889 tarihinde Almanların nüfusunun fazla olduğu Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’na tabii olan Yukarı Avusturya’nın Braunau am Inn kasabasında o zaman diliminde gümrük memuru işiyle uğraşan Alois Hitler ve Alois’in üçüncü eşi  Klara Pölzl’ün oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Alois’in altı çocuğundan dördüncüsüdür. Avusturya vatandaşı olarak doğdu. Çocukluk çağından itibaren siyasete merak salan Adolf Hitlerin en önemli özelliği hitabet gücüydü. Almanya’da Eylül 1919'da Hitler'in daha sonra  DAP (Alman İşçi Partisi) olarak bilinen siyasi partiye aktif bir biçimde rol almaya başladı. Daha sonra İsim 1920'de Nazi Partisi olarak bilinen Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi olarak değiştirildi.1

I. Dünya Savaşı yıllarından sonra Adolf Hitler bir oluşum olarak Nazi partisinde aktif bir üye haline geldi. Savaşın neticesinde Almanya teslim olarak Versay Antlaşmasını imzalamak durumunda kalmıştır. Antlaşmanın mevcut durumu Almanya’yı felakete sürüklemiştir. Katolik Bavyera, Protestan Berlin'in merkezi yönetimine kızdı ve Hitler ilk başta Bavyera'da devrimi bir iktidar aracı olarak gördü ancak erken bir girişim sonuçsuz kaldı ve 1923 Münih Birahane Darbesi'nden sonra bir mahkûmiyet hayatı yaşadı. Hapishanede kaldığı süre boyunca çok okuyup çizen Adolf zamanını, kadınsı Yahudi-Hristiyan ahlakının Avrupa'yı güçsüzleştirdiğini savunduğu Mein Kampf'ı yazmak için kullandı ve Almanya'nın kendini yeniden kurması ve bir imparatorluk kurması için adımlar atılması gerektiği düşüncesi ruhunda filizleniyordu.  Hukuki yollarla iktidarı elde etme taktiğine karar verdi. 2

Hitler, 555 numaralı üye olarak üyelik kartını aldı.1920’lere tekabül eden zaman diliminde Hitler’in etkin hitabet gücü sayesinde partide ve çevresinde hatırı sayılır bir konuma yükselmişti. Anton Drexler'in desteğini alan Hitler, parti propagandasının başına geçti ve siyasi eylemleriyle partiyi dönüştürmeye başladı. O güne kadarki en büyük dinleyici buluşmasını 24 Şubat 1920'de Münih’teki Staatliches Hofbräuhaus'ta düzenledi. Hitler, partinin 25 maddelik programını açıkladı. DAP'nin isim değişikliğini NSDAP olarak değiştirilmesini uygun gören Hitler, partinin kırmızı zemin üzerine beyaz bir daire içinde gamalı haç bayrağını tasarladı. Nazi Partisi için tam zamanlı propagandalarına başladı. 1920 yılında Nasyonal-Sosyalist Alman İşçi Partisi adını almış ve 1920-1924 yılları arasında dikkat çekmeyi başarmıştır. Partinin kuvvetlenmesi Adolf Hitler’in partiye üye olmasıyla birlikte başlamıştır. Hitler’in partide etkin bir rol oynamasıyla partinin ideolojisi de değişmiştir.3


11 Temmuz'da Münih'e dönen Adolf Hitler topluluğa istifasını sundu. Komite üyeleri, önde gelen halk figürü ve sözcüsünün istifasının partinin sonu anlamına geleceğini biliyorlardı istifayı şaşkınlıkla karşıladılar. Hitler, parti başkanı olarak Anton Drexler'in yerine geçmesini koşuluyla yeniden katılacağını duyurdu. Komitede Adolf’un bu isteğini kabul etti. İlerleyen zaman diliminde çeşitli bölgelerde konuşmalar yaptı. Geniş halk kitlelerince saygı topladı. Politik zekâsı sayesinde kolay bir şekilde yükseldi. Bir genel üyelik toplantısında parti başkanı olarak çeşitli yetkilerle donatıldı. Kasım 1921'de Nazi Partisi, Münih Hofbräuhaus'ta büyük bir halk toplantısı düzenledi. 1922'de ve 1923'ün başlarında, Hitler ve Nazi Partisi, büyüyerek büyük önem kazanacak iki oluşum meydana gelmişti.1923'te bir darbe girişimi olan Birahane Darbesi'ne liderlik ettiği iddiasıyla Hitler, 11 Kasım 1923'te tutuklandı. Fakat bu tutuklama dahi onun oluşturduğu politik zemini daha çekici hale getirmişti. Hitler müdafaasına karşın suçlu bulundu. Beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. 20 Aralık 1924'te hapisten çıkarıldı. Hitler, Landsberg Hapishanesinde geçirdiği zamanı politik stratejisini değerlendirmek ve Mein Kampf'ın ilk cildini, özellikle yardımcısı Rudolf Hess'e dikte ettirerek yazdırttı. 1924'teki iki seçime Nasyonal Sosyalist Özgürlük Hareketi adıyla vekâleten katıldı. Mayıs 1924 Alman federal seçiminde parti, % 6,6 (1.918.329) oy alarak Reichstag'da sandalye kazandı. Aralık 1924 federal seçimlerinde, Nasyonal Sosyalist Özgürlük Hareketi (NSFB) (DVFP) ve Nazi Partisi'nin (NSDAP) birleşimi) 18 sandalye kaybetti, sadece 14 sandalyeye sahipti. 1924 ve 1925'te Weimar Cumhuriyeti'nde, Sosyal Demokrat Parti'nin yolsuzluk, savaş vurgunculuğu, dolandırıcılık, rüşvet ve mali kötülüklerle suçlanması daha sonra Nazi propagandasında hem bir seçim stratejisi hem de anti-Semitizme bir çağrı olarak kullanıldı.4

Yapılan oylamaların kötü sonuçları nedeniyle Hitler, Almanların ana hedeflerini artık belirlemesi gerektiğine inanıyordu. Zweites Buch olarak yayınlanan ikinci bir kitabı kaleme aldı Bu sırada Komünist kalelerine girerek ve şiddetli tartışmalar başlatarak Rotfront ile kasıtlı bir düşmanlık dönemi meydana geldi. 1930 akşamı civarında, Horst Wessel, Friedrichshain'de  saldırıya uğradı. Wessel'i vuran Rotfront arkadaşlarından Albert Hochter ile iletişime geçti. Wessel, aylar önce Horst-Wessel-Lied olarak Nazi marşı olarak bilinecek bir şarkıyı kaleme almıştı. Mayıs ayında Goebbels, cumhurbaşkanı Hindenburg'a "iftira atmaktan" suçlu bulundu. Bu arka plana karşı, Hitler'in partisi Reichstag'da Eylül 1930 federal seçimlerinde zafer kazandı. Naziler Almanya'daki en büyük ikinci parti oldu. 5

Almanya'da iktidara geldikten sonra Adolf 1933 yılında ülkedeki tüm yetkilere sahip olmuştu. 1934 Cumhurbaşkanı Paul von Hinderbug'un ölümünden sonra da kendisini hem başbakan hem de cumhurbaşkanı ilan ederek tartışmasız ülkenin tek mutlak hâkimi haline gelmiştir. 1934'den itibaren Hitler, başkan yerine Führer (yöneten) olarak anılmaya başlanmıştır. Bu süreçte, Nazi Almanya’sında Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı'na getirilen Dr. Joseph Goebbels, Hitler'in Alman halkı üzerindeki otoritesini daha da arttırmak için Hitler'i kült lider olarak inşa etmeye başlamıştır. Daha önce değindiğimiz gibi siyasette etkin olmasındaki ana husus ideolojilere çok önem vermesi ve bu uğurda birçok yaptırım uygulamış olmasıydı. Adolf’un etkin bir siyasi güçte olması için çeşitli propagandalar ve görsellerle desteklendi. Goebbels, başta dönemin en popüler kitle iletişim aracı radyo olmak üzere, sinema, gazete, dergi, poster, pul, kartpostal gibi pek çok kitle iletişim aracını Hitler'in kült lider olması yolunda başarılı bir şekilde kullanmıştır.6

Adolf Hitler iktidarını adeta bir inci gibi planlayarak dizmiştir. Nazi Partisi iktidara gelmeden önce işyerlerindeki işçiler üzerinde etki sağlamak amacıyla Ulusal Sosyalist Fabrika ve Büro Hücre Örgütü adıyla bir yapılanma oluşturdu. 1933 öncesinde bu örgütün 170 bin dolayında üyesi bulunuyordu.7

1930 federal seçimlerinde büyük kazançlar elde eden Naziler ve Komünistler 1931'den terör taktiklerini geleneksel kampanyalarla ağır yaptırımlarla birleştirdi. Hitler, ülkeyi propaganda ve yayın yoluyla etkilerken, SA birlikleri sokaklarda geçit töreni ve çeşitli gösteriler yaptı, rakiplerine şiddet uyguladı. Nazileri bloke edecek kadar güçlü bir orta sınıf liberal partisi mevcut değildi. Halk Partisi ve Demokratlar sandıklarda Naziler karşısında bir başarı elde edemediler. Sosyal Demokratlar, esasen etkisiz bir liderliğe sahip muhafazakâr bir sendika partisiydi. Katolik Merkez Partisi oylama usulünü sürdürdü, ancak kendi özel çıkarlarını savunmakla uğraşıyordu. Hitler Almanya’nın tarihini değiştirmekle kalmamış, tüm dünya insanlarının zor unutacağı bir savaşla karşı karşıya kalmasına sebep olmuştur. Almanya’ya ideolojik düşünceler aşılayan Hitler 1933 yılının Ocak ayında iktidara gelmiştir. Almanya da Hitlerin Nazi Partisi’nin yanında Komünistler ve devrimci siyasal hareketler de vardı. O zamana kadar bu partilerden hiçbiri serbest seçimle çoğunluğu elde etmemiştir. 8

Devlet Başkanı Hindenburg’un önerisiyle Nasyonel Sosyalistlerin önderi Hitler Şansölye oldu. Hitler iktidara geçtikten sonra yeni seçimler için Reichstang’ı dağıtmış yapılan seçimlerde sandalye sayısını arttırmıştır. Daha sonra hukuka bağlılığını bir kenara bırakarak ağır bir yaptırım uygulayarak diğer bütün partiler kapatmıştır. 1934’te ise Devlet Başkanının ölümüyle hükümet başkanlığının yanında devlet başkanlığını da almıştır. İstediği gibi güç sahibi olan Adolf, bu tarihten sonra Hitler Nazi hareketinin gayesini Nazi Devletini kurmak ve kurulan bu yeni devleti yeniden yapılandırmak olduğunu belirtmiştir. Marksizm’e ve Yahudilere karşı Alman halkının birlikte hareket etmesi gerektiğini saf ırkın temelini savunmuştur.9



Nazi düşüncesine ait olmayan kurum ve partiler 1933 tarihinden itibaren hızla kapatılmaya başladı. Reichstag demokratik sorumluluklarından arındırıldı. Hindenburg ordunun başkomutanı olarak kaldı ve yabancı anlaşmaları müzakere etme yetkisini elinde tuttu. Kanun, cumhurbaşkanının yetkilerini ihlal etmedi ve Hitler, Ağustos 1934'te Hindenburg'un ölümüne kadar tam bir diktatörlük gücü elde edemedi. Halk ve diplomatlar, Hitler'in kendisini cumhurbaşkanı olarak atayıp atamayacağını, onun yerine kimlerin Şansölye olarak atanabileceğini ve ordunun ne yapacağını merak ettiler. Yalnızca Hitler devlet başkanı olarak kendisini hükümetin başı olarak görevden alabilirdi. Tüm askerler, Hindenburg'un öldüğü gün, makama veya millete değil, kişisel olarak Hitler'e "kayıtsız şartsız itaat" yemini ederek Hitler Yemini verdiler. Referandumunda büyük çoğunluk iki makamı birleştirmeyi onayladı.10


SONUÇ


Hitler iktidarı ele geçirir geçirmez, kanun yapma yetkisini derhal ele geçirmiş, yerel yönetimleri yeniden yapılandırmış, siyasi partileri yasaklamış, sonuçta yarı tanrı rolündeki Hitler tek ‘Önder olmuştur. Aslında Adolf Hitler, 1934’e kadar Cumhurbaşkanı Hindenburg tarafından şansölyelikten azledilebilirdi. Ancak, azledilmedi. Ağustos 1934’te Hindenburg ölünce Adolf Hitler Cumhurbaşkanlığı ve Şansölyelik makamlarını birleştirme ve kendisini lider ya da önder ilan etme fırsatını yakaladı. Nazi Partisi’ne göre bireyin hiç bir önemi yoktu. İnsandan daha önemlisi devlet yani güçlü bir Merkezi Hükümet idi. Bireylerin görevi Merkezi Hükümet tarafından kendilerine verilen vazifeleri yapmaktı. Hitler kendisini Führer ilan ettikten sonra, Alman halkını kontrol etmek için birçok yöntemler geliştirdi. Almanya’da Nazi Partisi’nin iktidarda kalması için ek yaptırımlar uyguladı. Hitler’in aldığı önlemler hem politik rakiplerine, hem de doğrudan halka yönelikti. Nazizm’in zafer kazanması Alman halkının onurunun kısılmışlığından, umutsuzluğundan ve neredeyse her ne değişiklik olursa olsun iyiye doğru değişiklik olacağı yolundaki duygulardan beslenmişti. Avrupa’nın en ileri derecede endüstrileşmiş bir ülkesi olmasına rağmen Almanya, ekonomik bunalım sırasında büyük sıkıntılara düşmüştü. İşsizlik doruk noktasına ulaştı. Her sınıftan insanlar şaşkınlık ve dehşet içinde ne yapacaklarını bilemez duruma geldiler. Ulusun geleceği tarihin hiçbir döneminde böylesine karanlık olmamıştı kendilerini kargaşadan ve korkudan kurtaracağına söz veren hemen herhangi bir kurtarıcıyı ”Mesih” olarak kabul etmeye hazırdı.


KAYNAK


BELENLİ, Tuğba, “Adolf Hitler’in 50. Doğum günü kutlamaları”, Tarih Araştırmaları Dergisi, C.39, S.67,2020, s.645.


ÇAKI, Caner, “Nazizm İdeolojisi Altında Hitler Gençliği: Nazi Almanya’sı Propaganda Afişleri Üzerine İnceleme”, Elektronik Cumhuriyet İletişim Dergisi, C.1, S.1, 2018, s. 9-21.


ÇAKI, Caner, “Adolf Hitler’in Kült Lider İnşasında Kullanılan Propaganda Posterlerinin Göstergesel Analizi” , Abant Kültürel Araştırmalar Dergisi, C.3, S.6, 2018, s.24-38.


ÇETİNKAYA, Gürdal, “İkinci Dünya Savaşı Öncesinde Nazilerin İktidara Gelişi ve Türk-Alman İlişkileri”, Uluslararası Sosyal Bilimler ve Eğitim Dergisi, C.1,S.1, 2019, s.87-97.


DUMAN, Melih, “Arşiv Belgelerine Göre 1933 Yılı Türkiye Almanya İlişkileri” , Alternatif Politika Dergisi, C.1, S.1, 2020, s.590-600.


KOÇ, Yıldırım, “Faşist Hitler Seçimle Gelmişti”, Aydınlık Dergisi, C.1, S.2, 2010, s. 2-5.


ÖZDEMİR, Hakan “Ulus Devletin Oluşumu ve Sorunları Açısından Almanya ile Fransa’nın Karşılaştırılması”, Bitlis Eren Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, C.5, S.2, 2016, s.19-22.


TAUSCHER, Soner, “Cumhuriyet Halk Partisi ve Alman Sosyal Demokrat Partisi’ne Yön veren Parti Programlarının Karşılaştırmalı Analizi”, Bilgi Sosyal Bilimler Dergisi, C.1, S.2, 2014, s.84-110.


TOSUN, Hüseyin ,” Atatürk Araştırma Merkezinden Haberler”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C.26, S.76, 2010, s.201-238


YILDIZ, Öznur “2. Dünya Savaşına Genel Bir Bakış”, Uluslararası Yönetim ve Araştırmalar Dergisi, C.6, S.12, 2019, s.10-22.


1 Tuğba Belenli, “Adolf Hitler’in 50. Doğum günü kutlamaları”, Tarih Araştırmaları Dergisi, C.39, S.67,2020, s.645.

2 Gürdal Çetinkaya, “İkinci Dünya Savaşı Öncesinde Nazilerin İktidara Gelişi ve Türk-Alman İlişkileri”, Uluslararası Sosyal Bilimler ve Eğitim Dergisi, C.1,S.1, 2019, s.87-97.

3 Melih Duman, “Arşiv Belgelerine Göre 1933 Yılı Türkiye Almanya İlişkileri” , Alternatif Politika Dergisi, C.1, S.1, 2020, s.590-600.


4 Soner Tauscher, “Cumhuriyet Halk Partisi ve Alman Sosyal Demokrat Partisi’ne Yön veren Parti Programlarının Karşılaştırmalı Analizi”, Bilgi Sosyal Bilimler Dergisi, C.1, S.2, 2014, s.84-110.

5 Caner Çakı, “Nazizm İdeolojisi Altında Hitler Gençliği: Nazi Almanya’sı Propaganda Afişleri Üzerine İnceleme”, Elektronik Cumhuriyet İletişim Dergisi, C.1, S.1, 2018, s. 9-21.


6 Caner Çakı, “Adolf Hitler’in Kült Lider İnşasında Kullanılan Propaganda Posterlerinin Göstergesel Analizi” , Abant Kültürel Araştırmalar Dergisi, C.3, S.6, 2018, s.24-38.

7 Yıldırım Koç, “Faşist Hitler Seçimle Gelmişti”, Aydınlık Dergisi, C.1, S.2, 2010, s. 2-5.

8 Öznur Yıldız, “2. Dünya Savaşına Genel Bir Bakış”, Uluslararası Yönetim ve Araştırmalar Dergisi, C.6, S.12, 2019, s.10-22.

9 Hüseyin Tosun,” Atatürk Araştırma Merkezinden Haberler”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C.26, S.76, 2010, s.201-238.

10 Hakan Özdemir, “Ulus Devletin Oluşumu ve Sorunları Açısından Almanya ile Fransa’nın Karşılaştırılması”, Bitlis Eren Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, C.5, S.2, 2016, s.19-22.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İZLE BUTONUNA TIKLA ABONE OL ! Yazılarınızı E-posta Adresimize Gönderebilirsiniz.